Türkiye, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılara karşılık olarak limanlarını ve hava sahasını İsrail’e kapattığını duyurdu. Karar, diplomasi masasında uzun süredir beklenen “sertleşme” adımlarından biri olarak kayda geçti. Ama asıl mesele şu: Bu karar neyi değiştirir?
Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret, yıllardır politik krizlere rağmen devam ediyordu. Şimdi sorulması gereken şu: Limanların kapanması iki ülke ticaretinde gerçek bir kırılma mı yaratacak? Yoksa sadece sembolik bir mesaj mı olacak? Peki bu yaptırım Türkiye’deki ihracatçıları ve ithalat zincirini nasıl etkileyecek?
Türkiye, bu adımla dünyaya hangi mesajı veriyor? “Artık söz değil, yaptırım zamanı” mı diyor? Yoksa bu karar daha çok iç kamuoyuna verilen bir güvence mi? İsrail’in bu karara tepkisi ne olacak ve bölgede başka ülkeler Türkiye’nin yanında durur mu?
Sokaktaki vatandaşın aklındaki soru daha basit: Bu yaptırım Gazze’deki sivillerin hayatını gerçekten iyileştirecek mi? Yoksa sadece kâğıt üzerinde kalan bir siyasi hamle olarak mı kalacak?
Yaptırımlar tek başına bir ülkeyi durdurabilir mi? Yoksa asıl çözüm, uluslararası toplumun güçlü ve ortak bir tavır alması mı?
Türkiye’nin kararı şüphesiz bölgedeki güç dengeleriyle doğrudan bağlantılı. Ama en kritik nokta şu: Atılan bu adımlar gerçekten hayat kurtaracak mı, yoksa sadece yeni bir diplomatik satır başı mı olacak?


