28 Şubat’taki Oval Ofis görüşmesinde Trump, Zelenskiy’e sert bir çıkış yapmışt
“You’re gambling with millions of lives, you’re gambling with World War III…”
“Milyonlarca insanın hayatıyla kumar oynuyorsun, Üçüncü Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsun…”
Bu söz aslında bir uyarı gibi görünse de, Trump’ın klasik tarzıydı: Yüksek sesle konuş, karşı tarafı sıkıştır, sonra pazarlık payı yarat.
Zelenskiy ise geri adım atmamış, Trump’ın yardımcısı JD Vance “diplomasiden” bahsedince şu soruyu yöneltmişti:
“What kind of diplomacy, JD, you are speaking about?”
“JD, ne tür bir diplomasiden bahsediyorsun?”
Yani aslında şunu sordu: “Diplomasi dediğiniz şey benim ülkemden vazgeçmem mi demek?”
Sonra Zelenskiy, Trump’a dünyayı hatırlatan şu sözleri söylemişti:
“During the war, everybody has problems, even you. But you have a nice ocean…”
“Savaş sırasında herkesin sorunları vardır, senin de. Ama senin güzel bir okyanusun var…”
Bu cümle, Ukrayna’daki savaşın sadece onların değil, dünyanın sorunu olduğunu hatırlatıyordu.
O gün Oval Ofis’te aslında iki şey vardı: Trump’ın tehditleri ve Zelenskiy’nin direnci. Biri gücünü göstermek istedi, diğeri pes etmedi. Sonuç, masa başı bir toplantıdan çok satranç oyununu andırıyordu.
Ve şimdi… 18 Ağustos 2025. Yine Oval Ofis’te, ama bu kez Avrupa liderleri de masada olacak. Satranç tahtasında yeni hamleler, daha büyük oyuncular var. Acaba bu buluşma da sadece “yüksek sesli bir kavga” olarak mı kalacak, yoksa “yeni bir diplomasi anlayışının başlangıcı” mı olacak?
Açık Soru:
Bugünkü görüşmede Oval Ofis’te yine sert sözler, restleşmeler mi göreceğiz, yoksa bu kez gerçekten somut bir diplomasi adımı mı atılacak?


