100 kişiden sadece 8’i geçimini sağlıyor – sosyal medyanın parlak yüzünün ardındaki gerçek
Geçen gün bir kafede oturuyorum. Yan masada iki genç konuşuyor.
Biri diyor ki:
– “Kanka, YouTube’a girsem var ya, üç ayda köşeyi dönerim.”
Diğeri cevaplıyor:
– “Ben de TikTok’a başlıyorum, sponsorlar yağacak!”
Sanki sosyal medya, altın madeni; kazmayı vurduğun anda para fışkıracak.
Ama işin gerçeği öyle değil.
Büyük Hayal, Küçük Gerçek
Evet, herkes fenomen olmak istiyor. Ama rakamlar başka şey söylüyor:
- 100 kişiden 40’ı hiç para kazanmıyor.
- 30-40’ı ufak tefek kazanıyor (bir ay kahve parasını çıkarıyor, belki telefon faturasını ödüyor).
- Geçimini gerçekten buradan sağlayanlar ise sadece 8-10 kişi.
Yani fenomenlik, dışarıdan ışıl ışıl görünen ama içeride çoğu zaman boş çıkan bir vitrin.
Para Nereden Geliyor?
Fenomenlerin para kazanma yolları beş ana kapıdan geçiyor. Daha anlaşılır olsun diye örneklerle anlatalım:
- Marka reklamları
Elif’in 200 bin takipçisi var. Bir giyim markası ona ulaşıyor:
– “Bizim yeni mont koleksiyonunu tanıtır mısın?”
Elif bir video çekiyor, markadan da ödeme alıyor. En büyük para aslında burada dönüyor. Ama çoğu zaman bu anlaşmalar, büyük fenomenlere gidiyor. - YouTube reklamları
Ahmet YouTube’da oyun videoları yüklüyor. Videolar izlendikçe reklam giriyor. YouTube gelirinin %55’ini Ahmet’e veriyor.
1 milyon izlenmeye ulaşırsa bazen 40 bin TL, bazen 200 bin TL kazanabiliyor. Ama o 1 milyona ulaşmak ciddi emek istiyor. - Link ve satış ortaklığı
Ayşe makyaj ürünleri tanıtıyor. Videonun altına “ürünü almak isterseniz link burada” diyor. İzleyici linkten alışveriş yapınca Ayşe de komisyon alıyor. Küçük hesaplar için güzel bir yan gelir. - Canlı yayın ve abonelikler
Murat Twitch’te oyun oynuyor. İzleyiciler hem izliyor hem de bağış yapıyor. Bazen çok iyi kazanıyor, bazen neredeyse sıfır. - Kendi ürünü
Zeynep hem fenomen hem yoga eğitmeni. Kendi online kursunu satıyor, kitap çıkarıyor. Böylece reklamlara bağımlı kalmıyor, kendi markasıyla düzenli gelir elde ediyor.
Kısacası, kısa vadede en parlak ama riskli yol reklamlardan gelir. Uzun vadede ise en sağlam kazanç, kendi markanı yaratmak.
Neden Çoğu Kişi Sadece “İmaj” Yapıyor?
- Takipçi ≠ Para → 1 milyon takipçin olabilir, ama ürün satamıyorsan kazancın sıfır.
- İzlenme ≠ Para → 100.000 izlenme bazen 100 TL, bazen 1.000 TL edebiliyor.
- Gösteriş için içerik → Çoğu içerik sadece “görünsün diye” üretiliyor, ama geri dönüşü olmuyor.
Kısacası sosyal medyada çok “parlıyormuş” gibi görünenlerin büyük kısmı aslında sadece gösteriş yapıyor. Gerçek kazançları ise oldukça düşük.
İmajın Aldatmacası
Güzel arabalar, pahalı kafeler, süslü stüdyolar…
Bir bakıyorsun fenomen son model araba paylaşmış.
Ama çoğu ya kiralık, ya ödünç, ya da tek günlük.
Gerçekten kazanan azınlık var, geri kalan çoğunluk ise sadece “kazananmış” gibi görünüyor.
Bir nevi sahne oyunu. Seyirci alkışlıyor, perde arkasında oyuncular ise aynı bizim gibi geçim derdinde.
Gerçek Kazananların Sırrı
O azınlık ne yapıyor?
- Tek kaynağa bağlı kalmıyor, gelirlerini çeşitlendiriyor.
- Belirli bir alan seçiyor: sağlık, finans, eğitim, evcil hayvan…
- Uzun vadeli düşünüyor, sabırla üretiyor.
- En önemlisi: kendi markalarını kuruyor.
İşte onlar için fenomenlik, sadece beğeni toplamak değil, tam anlamıyla bir iş modeli.
Son Söz
Fenomenlik kolay para kapısı değil.
Çoğu kişi için sadece ışıkların altında parıldayan bir imaj.
Ama küçük bir kesim için sabırla işlenen, stratejiyle büyütülen gerçek bir iş.
O yüzden kafedeki gençlere şunu söylemek lazım:
Fenomenlik, üç ayda köşeyi dönmek değil…
Asıl mesele, yıllarca sabırla yol yürüyebilmek.
Ve unutmayın:
Fenomenlik süslü bir vitrin olabilir. Ama vitrinde ışık var diye, içeride hazine olduğunu sanmayın.



