Türkiye’nin köklü lojistik firmalarından Horoz, Çin’in yükselen e-ticaret platformu Temu ile anlaştı. Peki bu sadece bir ticaret hamlesi mi, yoksa Türkiye için yeni bir fırsat kapısı mı
Artık hayatımızda alışveriş sadece markette ya da çarşıda yapılmıyor. Telefon ekranına birkaç tık, birkaç gün sonra kapıda kargo… Dünya bu hızla değişirken, lojistik sektörü işin bel kemiği haline geldi.
Horoz Lojistik’in Temu ile yaptığı anlaşma işte bu değişimin yeni örneği. Anlaşmaya göre Türkiye içindeki teslimatlarda, özellikle 30 kilonun üzerindeki ürünlerde Horoz devreye girecek. Yani Çin’den sipariş edilen ağır ürünler, Türkiye’de daha hızlı ve güvenli şekilde tüketiciye ulaşacak.
Ekonomi açısından bakıldığında bu önemli bir gelişme. Çünkü e-ticarette hız ve güven, rekabetin en kritik unsuru. Horoz’un bu adımı, hem istihdamı artırabilir hem de Türkiye’nin lojistik altyapısının uluslararası ölçekte güvenilir olduğunu gösterebilir.
Ama işin bir de toplumsal boyutu var. Türkiye’de kargo şirketlerine duyulan güven her zaman yüksek değil. Gecikmeler, kaybolan paketler, kırık ürünler tüketiciyi yıllardır yoran sorunlar. Eğer bu anlaşma gerçekten “söz verilen tarihte teslim” anlayışını güçlendirirse, tüketicinin e-ticarete bakışı da değişebilir.
Tabii burada kritik nokta şu: Bu işbirliği sadece Çinli bir devin Türkiye’ye girişini kolaylaştıran bir kapı mı olacak, yoksa Türk lojistik sektörünü küresel arenada güçlendiren bir fırsat mı? Cevap, bu ortaklığın nasıl yönetileceğinde gizli.
Horoz Lojistik bu anlaşmayla sadece Temu’ya değil, Türkiye’nin e-ticaret geleceğine de kanat açmış görünüyor. Şimdi mesele şu: Bu kanatlar, Türkiye’yi daha yükseğe taşıyacak mı, yoksa sadece bir başka devin gölgesinde mi çırpınacak?


