COP31 nedir?
“COP” (Conference of the Parties), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) yıllık toplantısıdır. Dünyanın dört bir yanından ülkeler bir araya gelir, iklim kriziyle mücadele için ortak kararlar alır.
31. toplantı (COP31), 2026 yılında yapılacak.
Ev sahibi olmak, hem diplomatik prestij hem de çevre politikalarının güvenilirliği açısından önem taşıyor.
Türkiye, Avustralya ile yarışıyor: COP31’in ev sahipliği kime gidecek?
Kağıt üzerinde mesele basit: büyük bir organizasyon, diplomatik prestij, küresel sahnede söz hakkı. Ama perde arkasında daha derin sorular var:
🔹 Stratejik Avantajlar
COP31 Türkiye’de düzenlenirse, ülke sadece diplomatik kazanım değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel bir hareketlilik de elde edecek. Turizmden yatırımcı güvenine kadar pek çok kapı aralanacak.
🔹 Çevre Politikasıyla Çelişki
Ama işin diğer tarafı şu: Türkiye, hâlâ kömürden enerji üretimini azaltmakta zorlanıyor. Plastik, atık yönetimi, hava kirliliği gibi konularda ciddi adımlar eksik. Peki, çevre taahhütlerinde yeterince ilerleme sağlanmamışken bu ev sahipliği ne kadar inandırıcı olacak?
🔹 Kamuoyu Perspektifi
Halk, bu süreci nasıl görüyor? Çevre farkındalığı artarken, devletin politikalarına güven de sorgulanıyor. İnsanların beklentisi sadece bir “prestij organizasyonu” değil, aynı zamanda somut çevre politikaları.
Belki de asıl mesele şu:
COP31 Türkiye için bir vitrin mi olacak, yoksa gerçekten yeşil bir dönüşümün başlangıcı mı?


