Etrafımız hep gürültü. Sokakta kornalar, evde televizyon, telefonda bildirimler… Herkes konuşuyor, kimse susmuyor.
Ama bazen insan şunu düşünmeden edemiyor:
– Susmak da bir cevap olabilir mi?
– Gürültüye karışmamak, kendi yolunu seçmek değil mi?
– Sessizlik, aslında “ben farklıyım” demenin başka bir yolu olabilir mi?
Belki de sessizlik bize en çok unuttuğumuzu hatırlatıyor:
Huzuru, iç sesimizi, sakinliği.
Ve belki de en önemli soru şu:
Bu kadar gürültünün içinde sessiz kalmak, aslında en cesur duruş değil mi?


