Hayatta öyle insanlar vardır ki, sahneye çıkmazlar ama bulundukları ortamı aydınlatırlar. Adlarını duyurmak için çabalamazlar, yüksek sesle konuşmazlar, öne çıkmak için yarışmazlar. Onların gücü sessizliğinde, doğallığında ve içtenliğinde gizlidir.
Bu insanlar makam peşinde değildir, şöhret veya güç istemezler. Onlara “daha fazlasını istemez misin?” diye sorulduğunda, gülümseyip başlarını sallarlar. Çünkü onların derdi başkalarıyla yarışmak değil, büyüyene engel olmamaktır. Onlar gösteriş için değil, katkı için vardır.
Bugün herkes kendini göstermeye, daha çok konuşmaya, öne çıkmaya çalışırken; bu sessiz insanlar aslında en çok ihtiyaç duyduklarımızdır. Onlar sürekli anlatmak yerine dinlerler. İttirmek yerine destek olurlar. Sahnede parlamak yerine, hayatı ayakta tutarlar.
Çoğu zaman en büyük işleri yapanlar, adı en az duyulanlardır. Alkış beklemezler, ama yoklukları hemen hissedilir. Onların varlığı güven verir, yapısı sağlamlaştırır. Ailede, işte, mahallede… Her yerde bu tür sessiz kahramanlar vardır.
Gerçek güç aslında burada gizlidir: Gürültü yapmadan iz bırakmakta. Gösteriş yapmadan değer katmakta. Onların büyüklüğü bağırmaz, fısıldar. Ama kalıcıdır.

Kalmayı bilen, liderlik etmeden de yolu en açık şekilde gösterir. (K.S.C.)


