İnsan yaş aldıkça bedeni yoruluyor, ama asıl önemli olan zihin. Kimi insanlar vardır, yaşı yetmişi geçmiştir ama hâlâ her şeyi net hatırlar, hafızası canlıdır. Peki bu işin sırrı nerede?
Aslında cevabı çok uzaklarda aramaya gerek yok. Doğada, meyvelerde gizli. Özellikle de mor ve koyu renkli olanlarda: yaban mersini, vişne, siyah üzüm…
Bu meyvelerde “antosiyanin” denilen doğal maddeler bulunuyor. Bu maddeler hem kalbi hem de beyni korumaya yardımcı oluyor. Damarları rahatlatıyor, vücuttaki iltihabı azaltıyor, böylece yaşlanmanın etkilerini yavaşlatıyor.
Hepimizin bildiği o anlar vardır: Mutfağa gidip “Ben buraya niye gelmiştim?” diye duraksarız. Ya da telefonu koyduğumuz yeri unuturuz. İşte bu küçük unutkanlıkların sıklaşmaması için düzenli olarak bu tür meyveleri tüketmek önemli.
Bir örnek verelim: Sabah kahvaltısında bir avuç yaban mersini yiyen bir insan, farkında olmadan hem hafızasına hem de kalbine destek veriyor. Zamanla tansiyonu düzene giriyor, kolesterolü düşüyor, zihni daha berrak kalıyor.
Burada mesele moda olan “süper gıdalar” ya da pahalı takviyeler değil. Aslında çok basit: İnsan doğanın parçası, çözüm de çoğu zaman doğada. Günde bir avuç meyve yemek büyük bir değişim gerektirmiyor ama uzun vadede büyük fark yaratabiliyor.
Kısacası, genç kalmak sadece yaşla ilgili değil. Nasıl yaşadığımız ve bedenimize neler sunduğumuzla ilgili. Belki de bunun için ihtiyacımız olan tek şey, sabah tabağımıza koyacağımız küçük bir avuç meyve.


